28 Eylül 2010 Salı

Alex'in şifreleri için tekzip

5149 sayılı kanun çerçevesinde Alex De Souza'nın avukatından gelen yazıyı blogda yayınlıyorum.

Sn Bayım,
"Alex'in Şifreleri" yazınızda Alex'in Ali Sami Yen'de gol atamadığını yazmışsınız.

Müvekkilim dün gece itibariyle adı geçen stadyumda gol attığı için ilgili yazının düzeltilmesini,Türkiye'de gol attığı stadyum sayısının 20'ye yükseltilmesini ve bu tekzip yazımızın yayınlanmasını arz ederim.

Avukat Tony Petrocelli

17 Eylül 2010 Cuma

İki Dakika Dayanın Beyler Ya(Vol2):Avrupa'da Fenerbahçe ve Galatasaray'ın Son Anları

Başarısızlık,basiretsizlik,beceriksizlik mi sadece şansızlık mı ?

1) 22 Şubat 2007 .UEFA 4.tur 2.maçı.Fenerbahçe ilk maçta Alkmaar ile 3-3 berabere kalırken taraftar Alex'i ıslıklamış başkan sahip çıkmış.Rövanşa moralsiz giden Fenerbahçe çok iyi oyanmış  dakikalar 84 olduğunda Fenerbahçe 2-1 galip.Alkmaar tarihinde ilk defa avrupa kupalarında evinde maç kaydecek ve Fenerbahçe tur atlayacak derken 85.dakikada Obdam Bary defans-kaleci uyumsuzluğundan ekmek çıkaran futbolcular arasına adını yazdırıyor ,Fenerbahçe eleniyor.

Fenerbahçe 5 dakika dayanabilse belki de Avrupa başarılarını bir yıl öne çekebilecek.

2) 25 Şubat 2010.Fenerbahçe ilke maçta 2-1 yenildiği Lille önünde 1-0 önde.2 Yıl önceki dersimiz "son dakikalarda top bizde olsun,yan toplarda dikkatli olalım" çalışılmamış veya Fenerbahçe'nin bu zaafı rakip tarafından çalışılmış.Bitime 4 dakika kala Adil Rami skoru 1-1 yapıyor,Lille tur atlıyor.

3) 28 Temmuz 2010.Bern.Maçı anlatan spikerde Fenerbahçe'nin "ucuz kurtulduğu" düşüncesinde.10 kişi kalmasına rağmen 2-1 önde olan takım "uğursuz" 85.dakikayı kazasız belasız atlamış durumda.89.dakikada bedava bir penaltı ve skor 2-2.Kadıköy'de de 1-0 yenilen Fenerbahçe eleniyor.Annesinin ligine dönüyor...

Galatasaray'ın son dakika ve uzatmalardaki sendromunu tanımlamak güç.Annesinin ligi sözünün telif hakkına sahip Cimbombom Fenerbahçe'yi bu konuda yalnız bırakmamaya kararlı...


1) 19 Şubat 2009.Ali Sami Yen.UEFA 4.tur 2.Maç.Galatasaray bir önceki turu aynı stadyumda "vurma Sabriii ORDAAAN, pas ver.....goooool" diyerek son dakikada çevirmiş. Hedef Kadıköy'deki final.Hamburg 89.dakikada Olic ile golü atıp Kadıköy hayalini yok ediyor.Kaleci hatası sözü gündemin ilk sırasında.

2) 25 Şubat 2010.Ali Sami Yen.Galatasaray A.Madrid önünde 1-1 berabere.Caner kolay bir golü kaçırıp üstüne de 2 kolay sarı kart ile oyundan atılmış.1-1 lik  skor maçı uzatmaya götürür...90.dakikada Diego Forlan uzatmıyor ve golü atıyor.Galatasaray sezonundaki 21.maçında ilk kez sahasında yeniliyor ve eleniyor.Kaleci değişmiş ama  teşhis aynı "kaleci hatası"

3) 26 Ağustos 2010.Avrupa Ligi Play-off 2.maçı.Galatasaray karşılaşana kadar Karpaty Liviv adını iddali iddacılardan başka bilen azdır.İlk maç İstanbul'da 2-2 berabere bitmiş.Galatasaray'a mutlak bir gol gerek ve dakika 89 skor hala 0-0! 90+1'de Aydın Yılmaz yıllar önce Konya'da yaptığını yaparak Galatasaray'ı 1-0 öne geçiriyor.Televizyonları başında sevinenler dönüp tekrar ekran baktıklarında dakika 90+3 ve Artem Fedetskiy skoru 1-1 yapıyor.Yeni bir kaleci gerekir mi ?

"Abi son dakikalarda al iki orta sahayı oyuna ,top sende kalsın bol pas yap,sakatlan yere yat kalkma ,at topu taça maça,geçir zamanı işte.Avrupalı bu işi biliyor" kadar kolay değil elbette ama bu kadar da basit değil...

14 Eylül 2010 Salı

8 > 53

"Abi her maç öyle ya da böyle bir gol atıyoruz.Gol yemeyelim yeter" sözünü çok severim.Takım her maçta gol atmalı...

"e güzel kardeşim her maçı 1-2 kaybedersen de gol atmış olursun" diyenler de haklı ama sen yine de her maçta en az bir gol atacaksın.

2009-10 sezonunda Fenerbahçe lig-kupa-avrupa-süper kupa dahil (hükmen ankaraspor maçları hariç) 53 maç oynamış ve sadece 2 maçta gol atamamış.İnönü'de Beşiktaş'a 3-0 yenildiği maç (Gökhan Gönül penaltı pozisyonunu çalınsa belki o maçı da dışarıda bırakacağız) ve tatsız tuzsuz bir futbolla Ankara'da Gençlerbirliği ile 0-0 beraber kaldığı maç. Sorunların ebedi sorumlusu(!) Daum'un takımının yakaladığı bu 53 maçın 51'inde gol atma becerisinin bi rekor olduğunu da belirtelim...

2010-2011 sezonunda henüz 8 maç yapan Fenerbahçe 3 maçta gol atamayarak (Young Boys-Paok-Kayseri) bu rakamı geride bırakmış bile...

"Karartma içimizi" diyenlere bir not,bir teselli....
1995-96'dan bu yana ,şampiyon olduğu sezonlarda Fenerbahçe ligde en fazla 4 maçta gol atmamızlık etmiş.

7 Eylül 2010 Salı

İki Dakika Dayanın Beyler Ya:Milli Takımın Son Dakikada Kaybettiği Maçlar


Doktoru "aman ,bundan sonra dikkat heyecan yok" diyen bir futbolseverin ilk kesmesi gereken şey milli takımı izlemek olmalı !

Milli Takımımız Haziran 2003'den bu yana tam 8 maçı son 5 dakikada yediği gollerle kaybetmiş/berabere bitirmiş/elenmiş.Hatta 8 golün 6 tanesi 90 veya 90+ larda gelmiş...

Tabii Euro2008'de rakipleri bezdiren,futbola veya hayata küstüren son saniye gollerimizi de unutmadık ama  kalp hastaları için ilk cümle daima geçerli !

1) 23.6.2003 Konfederasyon kupasındayız.Rakip Brezilya.Tarihimizde ilk defa yeniyor muyuz şu Brezilyalıları  ? Son dakikalarda uğur olsun diye ekrana bakmayıp camdan dışarıyı seyredenler koşmayan,tembel Alex De Souza'nın 90.dakikada attığı golü görmemişlerdir...Tek teselli yola devam etmemiz.

2)19.11.2003 İnönü stadında Letonya ile Avrupa Şampiyonasına gitmek için baraj maçındayız ve galibiz.Dağ başını duman almış söylenirken 90+2'de Verpakovskis skoru 2-2 yapıyor,marş yarım kalıyor.

3) 04.09.2004.Haluk Ulusoy Dünya Kupası 2006 Grup Eleme ilk maçının memleketi Trabzon'da olmasına karar veriyor.

Trabzon'da maç yapılmaz mı ? Tabii yapılır ama rakip Karadeniz'e kıyısı olan Gürcistan !

"Kardeşim Gürcistan kim ? Havada karada yeneriz" derken bitime 6 dakika kala sonradan oyuna giren Asatiani skoru 1-1 yapıyor."Önümüzde çok maç var telafi ederiz" diyoruz...


4) 3.9.2005'de İnönü stadındayız.Dünya Kupası 2006 Grup Eleme maceramız devam ediyoruz.Rakip Danimarka.Maç 1-1 giderken 80.dakikada Tümer'in frikik golüyle 2-1 öne geçiyoruz.Dağ başını duman almış iki farktan önce başlamamalı ! 90+3'de Soren Larson skoru 2-2 yapıyor.

5) 16.11.2005.İddialıyız 2006 Dünya Kupasına gideceğiz.Baraj maçında rakipimiz İsviçre.Maçında başında Alpay'ın hediye gol ile İsviçre öne geçiyor.3 gol atıp skoru 3-1'e getiriyoruz.1 gol daha atarsak mucize bir tur gelecek.86.dakikada ilk maçtada gol atan Marco Streller ile İsviçre durumu 3-2 yapıyor.Bir gol daha atıyoruz,adamları bir güzel benzetiyoruz ama yine de 2006'ya gidemiyoruz.Milli takımlar bazında en büyük cezayı alıp üzerinden biraz süre geçince "haksızlık bu" diye milli birliğimizi sağlayıp isyan ediyoruz !

6) 2.6.2007 .Avrupa Şampiyonası grup eleme maç.Dost ve kardeş ülke ilan edip Azerbeyacan ile birlikte bize her daim "yatmasını" beklediğimiz Bosna Hersek önündeyiz ve 1-0 öndeyiz."Hadi geçmiş olsun bu maçı da kazasız belasız atlattık" derken 90.dakikada Adnan Custoviç ile Bosna beraberliği yakalıyor...Böyle dostluk olur mu ?

7) 25.6.2008 Euro2008'de mucizeler dükkanını İsviçre ve Avusturya'da açmış durumdayız.Bu turnuvada son dakikada gol yedik diye üzülmeye hakkımız var mı bilemiyorum ama yiyoruz.

Almanya maçını son 5 dakikada 2-2'ye getiriyoruz ama 90.dakikada Lahm Almanları 3-2 galip getirecek golü atıyor.Almanlar çok ballı !

8) 1.4.2009.Dünya Kupası Grup eleme maçındayız."Biz bu İspanya'yı yeneriz arkadaş" tadındayız.Yenemesek de berabere kalacağız derken oyuna Güiza giriyor.90+2'de ,ASY stadında kariyeri boyunca yaptığı yapacağı en başarılı hareketle golün pasını veriyor,Albert Riera skoru 2-1 yapıyor."Sayemizde şampiyon oldular" diyen de olmuş mudur ?

9.su olmasın,yenileceksek de son dakikada yenilmeyelim.

İki dakika dayanalım beyler ya !

3 Eylül 2010 Cuma

Alex'in Şifreleri

Lütfen Alex'i Yorumlayınız :
a) Koşmuyor.
b) Modern futbolda yeri yok.
c) Küçük maçların büyük topçusu.Deplasmanlarda da kayıp.
d) El freni , o kadar iyi olsa Brezilya milli takımına alırlardı.
e) Hepsi.

Takımınızın 3-0 kazandığı maçtan sonra neler diyorsunuz ?
a) Rakip zayıftı,skor bizi aldatmasın.
b) Gol yemedik ama savunma güven vermiyor.
c) Gol atmasına rağmen bu forvetle lig bitmez.
d) Ligi herhalukarda zorlarız ama ya Avrupa ?
e) Hepsi

Aşağıdaki şıklardan size en uygun olanı seçiniz
a) Çok bilirim zor beğenirim.
b) "Testi kırılmadan yol gösteririm/dostum, acı söylerim" diyerek bardağın boş tarafında bir ömür geçirdim .
c) Bilgiyi -gerekirse- google'de bulurum .Bilgisiz yorum yapacak kadar bilgiliyim
d) Duyduklarımı gördüklerime tercih ederim..
e) Hepsi.

Keşke Fenerbahçe'de veya Türk futbolunda Alex'in yanında "en az Alex kadar iyidir ve onun artı olarak........özellikleri vardır" diyebileceğimiz isimler olsa.Aday çok rakip yok...

Çoğu aday Alex'in attığı gol adedi kadar maç oynamadan bonservisi elinde ülkesine dönüyor.Yenileri geliyor.Lincoln, Sasa İliç, Carusca (hala Galatasaray'ın oyuncusu),Marcelinho, Ricardinho, Delgado,Zelenka...Misimoviç yeni Alex olması için getiriliyor.3 hafta sonra "3 Alex eder" yazısını görmek sürpriz olmayacak.

Fenerbahçe formasıyla 177 lig maçına çıkıp 96 gol,89 gol pası yapmış bir adamın hakkını teslim etmemek için yukarıdaki 3 soruya da "e) Hepsi " demek gerekiyor.

Alex De Souza şu anda Fenerbahçe formasıyla 1959 sonrası lig maçlarında en çok gol atan 2.isim (birincisi şu anda takımın başında) Sahi 100ler kulübünde niye Fenerbahçe'den çok az isim var ?

Bu "tembel" adamın istikrar ile elde edilmiş,yakın zamanda tek kişide toplanması çok zor 5 ünvanı var.

Fenerbahçe'de en çok gol atan yabancı futbolcu (96)

Kupada en çok gol atan oyuncu (15)

Avrupa kupalarında en çok forma giyen oyuncu (57)

Avrupa kupalarında en çok gol atan oyuncu (14)

En çok forma giyen yabancı oyuncu (267)

Yönetmenimiz toparlayalım diyor .

267 maçta 115 gol pası ve 127 gol .Bu rakamlara yakın kim var ?

Gol pası demişken verdiği ama çarçur edilen paslar ve Güiza konusunu da hatırlamak gerek. Mesela Fenerbahçe-Arsenal maçında Alex'in CL gol pası rekorunu kırması içten bile değildi.Maçtan sonra Arsenal kalecisinin göğüs kafesi zedelendi diye Acıbadem'e kaldırıldı zira mahir golcü Güiza israrla hepsini aynı yere vurdurdu.

Alex için "sallanan" ,küçük maçların büyük oyuncusu lafı da tam Fotomaç 3.sayfa söylemi.

"Keşke öyle olsa" da diyebiliriz.Fenerbahçe'nin ligden düşen takımlara dağıttığı puanları bir boş vaktimde buraya yazarım...Sadece küçük maçlarda çıkıp gol atan bir oyuncumuz olsaydı kulüp müzesi fazla mesai yapardı.

Bu arada nasıl olmuşsa olmuş koşmayan Alex efendi küçük büyük dinlemeden ligde ve kupada 27 farklı takıma gol atmış ! Bu konuda rekor Hakan Şükür'e ait .Şükür,42 farklı takıma gol atmış ancak oynadıkları süre ve yeri de göz önünde tutmak gerek.

"Sadece Kadıköy'de iyi oynuyor,Ali Sami Yen'de golü bile yok" sözünün ikinci bölümü doğru ASY'de golü yok.Ancak Kadıköy'den başka 18 stadyumda daha gol atmış tembel Alex...

(Düzeltme metni : 27 Eylül 2010'da Ali Sami Yen'de de gol atarak bu lafı çürütmüş,gol attığı stayum sayısını 20'ye yükseltmiştir ! -Abi Pardon ,Her defasından düzeltme yapacak mısınız ? -Bakalım onu zaman gösterecek )

Küçük maçlardan fırsat buldukça Galatasaray'a 5 ,Beşiktaş'a 9 gol atıvermiş.

   




"Avrupa'da hep kayıp" sözü üzerine "Fenerbahçe Avrupa'da Zico dışında ne zaman vardı ?" diye sormak geliyor içimden...

Neyse, Alex Avrupa'da 14 golünü 10 farklı takıma atmış ve "deplasmanlarda takım onsuz daha iyi" söylemine inat Kadıköy dışında 7 stadyumda gol atmış.Mümkün değil bir hata var diyenlerin sağlama yapmasını ve bana dönmesini rica ederim !

Alex'in gol pozisyonu gördüğünde kanlı et görmüş köpek balığı gibi hareket ettiği nice maç var.

2004-2005 yılındaki Fenerbahçe-Gençlerbirliği maçında Hooijdonk ile 50 metrelik ver-kaçı ve golü .O yetmez derseniz 2008-09 sezonunun son maçında Trabzonspor' karşı Güiza ile orta sahadan yaptığı ver kaç ve attığı golü izlemenizi ve "koşmuyor" klişesini savunanların tekrar klişelerinin ayarları ile oynamalarını rica eder,"Güiza ile ver-kaç yapmak zaten başlı başına bir başarı" diyenlere sevgilerimi gönderirim.

Bu arada Alex'e kaç asist yapılmış onu araştırmadım ancak ekmeğini taştan çıkardığına katılmayan olmaz diye düşünüyorum.

Süratli karar verme ,tek top ve bilinçli ve estetik gol vuruşu konusunda Alex'den daha iyi kaç oyuncu izledik ?

Samsun maçındaki röveşatayı ,belediye maçındaki vole desen değil-uçan plase desen o hiç değil diye anlatması zor golü gibi kaç gol gördük ?

Mekanik futbolun sambaya yenilgisine kaç kere şahit olduk ? (tamam,kabul bu çok duygusal oldu !)
Aslında "Savunmaya gelip adam kovalamak,hücüm pres yapmamak" ile "koşmamak" arasındaki farkı görebilmek zor değil ama kahrolsun klişeler...Alex, "Alex+Aurelio+Tuncay" gibi hayalimizde yarattığımız o adama uymuyorsa hayalleri revize etmeli.

"Alex o kadar iyiyse niye Brezilya milli takımında yok ?" Sorusu da önemli.

49 defa Brezilya milli takımında oynamış,kaptanlık yapmış,Copa Amerika'yı kazanan 2 takımda birden oynamış desek yeterli olmaz."Şimdi niye yok ?" sorusu gelir..

Elano ,varken o nasıl yok anlamak zor,Dunga'yı görürsek sorarız

Ömer Aşık da top süremiyor-faul kaçırıyor.

Ümit Yaşar Oğuzcan duygu dolu şiirler yazmış ama reklam jingle'i yazmamış.

Glen Frey,Don Henley abilerimiz Hotel California,New Kid In Town,Desperado,Wasted Time,The Long Run'ı bestelemişler sözünü yazmışlar ama tek bir klasik müzik besteleri yok.

Başka neler yok :

Alex Hobara Beach çıkışında fotoğrafını çeken gazetecilere saldırdı.

Alex ve Beren Saat'in aşk yuvasını sadece Haftasonu belirledi.

Alex idmanda 10 numaralı forma için Tuncay ile yumruk yumruğa kavga etti.

Alex kalmak ,eşi ülkesine dönüp pideci açmak istiyor.

Alex ,Adnan Polat'ın ofisinden çıkarken öfke saçtı.Basın mensuplarını "adam olun adam" diye bağırdı

Alex kendini yuhalayan taraftara orta parmağını gösterip formasını yere fırlattı.

Haftalardır sakat olan Alex yine idmana çıkmadı.Kulislerde Niang'ın aldığı ücretten rahatsız olan Alex'in ücretine zam istediği verilmediği takdirde bir İspanyol kulübüne gideceği konuşuluyor(mehmet çiftçi imzalı)

Futbolu sevmek için Alex seyredilir,Alex'i seyredince futbol sevilir.